Turški igralec Burak Özçivit se je pred časom umaknil iz javnosti, v turških medijih pa so se hitro pojavile govorice, da je njegova žena Fahriye Evcen po vsej verjetnosti noseča.
Turški mediji so nedavno poročali, da naj bi bila lepa žena Buraka Özçivita, Fahriye Evcen, noseča, a vse kaže, da temu le ni tako.
Slavni par se je nedavno sprehajal po enem od domačih nakupovalnih središč, kjer so ju zalotili novinarji in jima brez dlake na jeziku zastavili številna vprašanja. Seveda pa jih je najbolj zanimalo, če je Fahriye zares noseča. "Mediji naju ves čas priganjajo in sprašujejo, kdaj bova postala starša, a še ni prišel pravi čas," je bila odkrita Fahriye.
Igralec naj bi se iz javnosti prvenstvno umaknil, ker si je želel več časa posvetiti svoji ženi, ki je imela veliko dela z bolnim očetom. "Vse se je lepo izteklo, operacija očeta je bila uspešna in to nas zelo radosti," je dejala Fahriye.
No vse kaže, da bomo morali na naraščaj slavnega para še nekoliko počakati, a verjetno ne prav dolgo, saj ne skrivata, da si oba želita okusiti čare starševstva.
View this post on Instagram
Burada ziyaret ettiğimiz yer bir ‘outreach’, yani ‘sosyal yardim merkezi’. ‘Cheetah outreach’ olarak geçiyor. Bu merkezlerden dünyada sayili olarak var. Bu kurumlarin oluşma sebebi, nesli tükenen hayvanlari koruma altina almak, onlarin yaşamda kalmasi icin mücadele etmek. Burasi bir hayvanat bahçesi değil. Nesli tükenen hayvanlar icin kurulmuş bir rehabilitasyon merkezi. Gönüllü çalisan yüksek eğitimli insanlar var burada. Vahşi doğada hastalik sebebiyle veya doğuştan herhangi bir engelle yaşamda kalmasi mümkün olmayan bebek Çita’lari koruma altina aliyorlar. Yetim olanlari, zayıf ve kendini savunamayacak durumda olanlari koruyorlar ki, bu hayvanlar korunakli büyüsün ve neslini devam ettirebilsin.. Bu kurumlar, vakıflar tarafindan destekleniyor, dünyadaki ve Güney Afrikadaki bir çok vakfın bu ‘outreach’lere işaret ettiğini görüyoruz. Çünkü farkindalik yaratmak istiyorlar. Nesli tükenen bu cinslerle ilgili bilgi yaymayı, insanlarin dikkatini çekmeyi ve onlara bakabilmek için gelir sağlamayı amaçliyorlar. Buradaki tüm Çita’lar bebeklikten itibaren bakicilarla büyüyor, bu yüzden onlara itaatkarlar ve insanlara alisiklar, ve bu hayvanlar tok, ziyaretçiler belli saatlerde iceri aliniyor, Çita’larin tok, huzurlu ve dinlenik olduklari anlarda kabul ediliyorlar. Oradaki calisanlara: “Uyuşturuyormusumuz Çita’lari bilmek istiyoruz?”, diye sorduğumuzda: “Çita’lar günün 16 saatini uyuyarak gecirirler, toklar, ve insanlara cok alisiklar.”diye cevap verdiler. Her ihtimale karsi belli bir pozisyonda yanina inebiliyorsunuz, alişik olduğu şekilde sevebiliyorsunuz ve Çita’nin görüş alanina giremiyosunuz. İçeri alindiğinizdan itibaren dikkat ve tedbir had safhada. Hic bir kural ihlal edilemiyor, ve ihmalsizliğe yer verilmiyor. Bu arada Çita arada hareketliydi, uyusturulmus değildi. Dünyanin her yerindeki vakıflar tarafindan desteklenen bir sosyal yardım kuruluşunun burada koruma altinda olan hayvanlari insanlara ticari kaygilarla pazarlamaya ihtiyacinin olmadiğina (araştirip gittiğimiz için) eminim :) Ve buradan elde edilen para yine koruma altinda olan hayvanlarin bakimi için kullaniliyor.. Bu arada dokunup büyülerine kapilmamak elde değil.. Anlatilamayacak kadar güzeller
A post shared by Fahriye Evcen Özçivit (@evcenf) on May 5, 2018 at 11:10pm PDT
Novo na Metroplay: Bojan Cvjetićanin o novem albumu, najbolj osebnih pesmih in kakšen je na domačem kavču